Macbeth raised an army to attack his enemy.
- Macbeth, düşmanına saldırmak için bir ordu yetiştirdi.
They began with a strong attack against the enemy.
- Düşmana karşı şiddetli bir taarruza geçtiler.
We defy our foes, for our passion makes us strong!
- Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!
Entering the foe's camp is full of danger.
- Düşmanın kampına girmek tehlike doludur.
An adversary yesterday is a friend today.
- Dün bir düşman bugün bir dosttur.
We got a hostile reception from the villagers.
- Köylüler tarafından düşmanca karşılandık.
This submarine can operate in the most hostile conditions on the planet.
- Bu denizaltı gezegendeki en düşmanca koşullarda çalışabilir.
Tom didn't want to antagonize Mary.
- Mary'yi düşman etmek istemiyordu.
Lex Luthor is Superman's archenemy.
- Lex Luthor Süpermen'in baş düşmanıdır.
The Joker is Batman's archenemy.
- Joker, Batman'ın baş düşmanıdır.