تعريف connected by a link, as railway cars or trailer trucks في الإنجليزية التركية القاموس.
- coupled
- birleşmiş
- coupled
- birleştirilmiş
- coupled
- bağlı
- joined
- (Askeri) birleşen
- joined
- (Askeri) birleştirilen
- joined
- (Askeri) katılan
- joined
- (Askeri) katılmış
Partiye katılmış olmayı umuyordum.
-I hoped to have joined the party.
Geçen yaz, sonunda on iki yıl önce katılmış olduğum firmadan ayrıldım.
-Last summer, I finally left the firm that I had joined twelve years before.
- linked
- (Bilgisayar) bağlı
Sanık hakim ile romantik biçimde bağlıydı.
-The accused was romantically linked with the judge.
Artık Tatoeba kullanıcılarının, herhangi bir çeviriye bağlı olmamaları şartıyla kendi cümlelerini silme olanağı var.
-Now Tatoeba users have the opportunity to delete their own sentences, provided they are not linked to any translations.
- coupled
- akuple
- joined
- {f} birleştir
- linked
- {f} bağla
Olaylar yakından bağlantılı idi.
-The events were closely linked.
ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
-It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
- coupled
- birleştir(mek)
- joined
- birleşmiş
- coupled
- {s} çiftleşmiş
- coupled
- (sıfat) çiftleşmiş
- coupled
- birleştir
- joined
- (Askeri) BİRLEŞTİRİLMİŞ, BİRLEŞTİRİLEN, BİRLEŞEN, KATILMIŞ, KATILAN: Bak. "combined"
- linked
- {s} bağımlı
- linked
- {f} bağla: adj.bağlanmış