تعريف confirming في الإنجليزية التركية القاموس.
- onaylayarak
- onaylayan
- {i} onaylama
- onayla(mak)
- onayla
- teyit eden
- confirm
- {f} tasdik etmek
- Confirm
- teyit etmek
Randevunu teyit etmek için arıyorum.
- I'm calling to confirm your appointment.
- confirm
- onaylamak
Otel rezervasyonumunu 5 Mayıs'ta onaylamak isterim.
- I'd like to confirm my hotel reservation on May 5th.
Siparişinizi onaylamak için aşağıdaki düğmeye basınız.
- Click on the button below to confirm your order.
- confirm
- {f} doğrulamak
Rezervasyonlarımızı doğrulamak istiyoruz.
- We'd like to confirm our reservations.
Ayırtmalarımızı doğrulamak istiyorum.
- I'd like to confirm our reservations.
- confirming bank
- mutabakat bildiren banka
- confirming authority
- (Askeri) TEMYİZ YETKİSİNİ HAİZ MAKAM: ABD ordusunda, mahkemelerce verilen hükmün infazından önce adli tetkik makamının (reviewing authority) kararını tasdik etmesi gereken şahıs veya temyiz makamı
- confirming authority
- (Askeri) temyiz yetkisini haiz makam
- confirm
- (Bilgisayar) onayla
30'u için rezervasyonumu onaylamak istiyorum.
- I'd like to confirm my reservation for the 30th.
Bunu onaylamak için arayacağım.
- I will call in order to confirm it.
- confirm
- doğrulayan
- confirm
- gerçeklemek
- confirm
- pekiştirmek
- confirm
- (Bilgisayar) yeni parolayı doğrula
- confirm
- sağlamlaştırmak
- confirm
- kesinleştirmek
- confirm
- (Bilgisayar) yeni parolayı onayla
- confirm
- tasvip etmek
- confirm
- (Bilgisayar) parolayı onayla
- confirm
- doğrultuluğunu onaylamak
- confirm
- teyit
Biz onun ölümünü teyit ettik.
- We confirmed her death.
Randevunu teyit etmek için arıyorum.
- I'm calling to confirm your appointment.
- confirm
- desteklemek
- confirm
- konfirme etmek (rezervasyonu)
- confirm
- dinsel tören yapmak
- confirm
- teyid etmek
- confirm
- teyit vermek
- confirm
- doğrula
Ayırtmalarımızı doğrulamak istiyorum.
- I'd like to confirm our reservations.
Haber şüphelerimi doğruladı.
- The news confirmed my suspicions.
- confirm
- {f} takviye etmek
- confirm
- {f} (rezervasyonu) konfirme etmek; kesinleştirmek; sağlama bağlamak
- confirm
- (İnşaat) onay
30'u için rezervasyonumu onaylamak istiyorum.
- I'd like to confirm my reservation for the 30th.
Uçak rezervasyonumu onaylayacağım.
- I will confirm my plane reservation.
- confirm
- {f} kiliseye kabul etmek
- confirm
- {f} (birini) kutsayarak
- confirm
- doğrulamak doğrulamak /
- confirm
- (Askeri) TEYİT ETMEK, TASDİK ETMEK: Daha önce verilmiş bir emri veya kararı tasdik etmek, doğrulamak
- confirm
- onayla/doğrula
- confirm
- confirmed bachelor müzmin bekâr
- confirm
- {f} kuvvetlendirmek
- confirm
- {f} tasdiklemek