at the time reached within a narration

listen to the pronunciation of at the time reached within a narration
الإنجليزية - التركية

تعريف at the time reached within a narration في الإنجليزية التركية القاموس.

now
şimdi

O şimdi bir mektup yazıyor. - She is writing a letter now.

O şimdi iyi; ne çok ağır ne de çok hafif. - It's good now; neither too heavy nor too light.

at the time
o zaman

O zaman, Tom odadaki tek kişiydi. - Tom was the only person in the room at the time.

Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi. - Mr. Clinton was governor of Arkansas at the time.

now
şu aralar
now
şu tapta
now
şu anda

Şu anda sipariş vermeye hazır mısınız? - Are you ready to order now?

Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır. - What I want now is not money, but time.

now
hemen

Büyükannem hemen hemen her gün bir yürüyüş için dışarı çıkardı fakat şimdi o nadiren, kırk yılda bir, dışarı çıkar. - My grandmother used to go out for a walk almost every day, but now she seldom, if ever, goes out.

O şimdi öğle yemeğinde dışarıda olacak, bu yüzden hemen aramamız bir işe yaramaz. - He'll be out at lunch now, so there's no point phoning straight away.

now
{i} şu an

Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam. - If it weren't for her help, I would not be alive now.

Şu an sadece ısınıyorum. - I am only warming up now.

at the time
(Bahsi geçen) o zaman(lar)da
now
acilen
now
conj. mademki
now
halen

Şimdi bile, biz halen onun gerçek katil olduğundan şüpheleniyoruz. - Even now, we still doubt that he is the real murderer.

at the time
tam

Ben o zaman Tom'la birlikte tam oradaydım. - I was right there with Tom at the time.

now
zaman zaman

Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım. - I meet him at school now and then.

Şimdi bile zaman zaman artçı şoklar var. - Even now there are occasional aftershocks.

now
öylenow this
now
now that bazen biri bazen öteki
now
şimdiki zaman
now
bağlaç
now
(zarf) şimdi, şu anda, halen, acilen, hemen, derhal
now
(bağlaç) mademki, dığından
now
now and then ara sıra
now
argo günümüze uygun
الإنجليزية - الإنجليزية
now

The pudding was now ready to be served.

at the time
at the time when, back then
at the time reached within a narration

    الواصلة

    at the time reached with·in a nar·ra·tion

    التركية النطق

    ät dhi taym riçt wîdhîn ı nereyşın

    النطق

    /ˈat ᴛʜē ˈtīm ˈrēʧt wəˈᴛʜən ə neˈrāsʜən/ /ˈæt ðiː ˈtaɪm ˈriːʧt wɪˈðɪn ə nɛˈreɪʃən/
المفضلات