الإنجليزية - التركية
تعريف a method or direction of proceeding في الإنجليزية التركية القاموس.
- path
- {i} yol
O, yoldaki karı temizledi.
-He cleared the path of snow.
Her insan farklı bir yol izlesede, hedeflerimiz aynıdır.
-Although each person follows a different path, our destinations are the same.
- path
- {i} yörünge
- path
- kurak
- path
- (Bilgisayar) aşağıdaki yola
- path
- iz
- path
- (Tıp) pat
O bir yol değil fakat bir patika.
-It's not a road, but a path.
Düşmüş bir ağaç patikayı kapadı.
-A fallen tree blocked the path.
- path
- patika
O bir yol değil fakat bir patika.
-It's not a road, but a path.
Onlar dar bir patika boyunca yürüdüler.
-They walked along a narrow path.
- path
- rota
- path
- keçiyolu
- path
- (neyinse izlediği) yön
- path
- bir konuda takip edilen yol
- path
- (Tıp) Yol, gidiş yolu, seyir tarzı
- path
- (isim) patika, yol, pist, yörünge, meslek
- path
- işlek
- path
- (Tıp) Sinir demetinin seyir yolu
- path
- the beaten path herkesin geçtiği yol
- path
- patika/yol
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a method or direction of proceeding في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- path
a method or direction of proceeding
الواصلة
a Meth·od or di·rec·tion of pro·ceed·ingالتركية النطق
ı methıd ır dayrekşîn ıv prōsidîngالنطق
/ə ˈmeᴛʜəd ər dīˈreksʜən əv prōˈsēdəɴɢ/ /ə ˈmɛθəd ɜr daɪˈrɛkʃɪn əv proʊˈsiːdɪŋ/
Resimler
السابق
المفضلات