patika

listen to the pronunciation of patika
التركية - الإنجليزية
pathway
path

They walked along a narrow path. - Onlar dar bir patika boyunca yürüdüler.

A fallen tree blocked the path. - Düşmüş bir ağaç patikayı kapadı.

trail

Where does this trail lead? - Bu patika nereye çıkıyor?

My house is near a bike trail. - Benim evim bir bisiklet patikasının yanında.

track
footpath

I walked along the footpath. - Ben patika boyunca yürüdüm.

path, trail
lane
alley
walkway
(orman) trace
path, pathway, footpath, track, trail keçiyolu, çığır
gate
pain
foot path
التركية - التركية
Keçi yolu, çığır: "Böğürtlenler, yabani erguvanlar, mersinlerle kaplı patikadan Topal Avni Beyin tarlasına doğru koşmaya başladılar."- N. Cumalı
Keçi yolu, çığır
yolak
izlek
cılga
cılkı
patika
المفضلات