already arranged

listen to the pronunciation of already arranged
İngilizce - Türkçe

already arranged teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

given
göz önünde tutulursa
given
{s} verilmiş

Sophie'nin kendi midillisi vardı. Ona babası tarafından verilmişti. - Sophie had her own pony. It had been given to her by her father.

Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti. - Allen was given a problem that was impossible to solve.

given
given name küçük isim
given
verili

Tom'a yılda üç kez ikramiye verilir. - Tom is given a bonus three times a year.

Öğle yemeğini yemesi için Tom'a sadece on beş dakika veriliyor. - Tom is only given fifteen minutes to eat his lunch.

given
ortada olduğuna göre
given
{f} ver

Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti. - Allen was given a problem that was impossible to solve.

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler. - Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.

given
eğilimli
given
bakılırsa
given
Belirli

İnsanlar malların belirli bir öğesini ne kadar çok alırsa, onun fiyatı o kadar yüksek olur. - The more people buy a given item of merchandise, the higher its price.

given
(sıfat) verilmiş, belirlenmiş, belli, bilinen, doğuştan olan, tarihli ve onaylı
given
ilk bilgi
given
{s} belli
given
f., bak. give. s. belirli, muayyen. i. veri
given
birinci isim
given
imza ve tarihi atılmış
given
{s} bilinen
given
veri

Yukarıda verilen örneğe bak. - See the example given above.

Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi. - Food and blankets were given to the refugees.

given
{s} tarihli ve onaylı
given
{s} belirlenmiş
İngilizce - İngilizce
given
already arranged

    Heceleme

    al·rea·dy ar·ranged

    Türkçe nasıl söylenir

    ôlredi ıreyncd

    Telaffuz

    /ôlˈredē ərˈānʤd/ /ɔːlˈrɛdiː ɜrˈeɪnʤd/