akci̇ğer

listen to the pronunciation of akci̇ğer
Türkçe - İngilizce

akci̇ğer teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

akciğer
{i} lung

He died of lung cancer. - O akciğer kanserinden öldü.

My uncle died of lung cancer. - Amcam, akciğer kanserinden öldü.

akciğer
pulmonary
akciğer
lungs; pulmonary
akciğer
of or pertaining to the lungs
akciğer
lungs; bellows
akciğer
pulmonic
akciğer zarı
pleura
akciğer kanseri
(Tıp, İlaç) Lung cancer
akciğer borusu
bronchus
akciğer hastalığı olan
pulmonary
akciğer iltihaplanması
pneumonia

Tom died from pneumonia. - Tom akciğer iltihaplanmasından öldü.

akciğer kurdu
lungworm
akciğer veremi
path. pulmonary tuberculosis
akciğer veremi
pulmonary tuberculosis
akciğer yangısı
path. pneumonia
akciğer yangısı
pneumonia
akciğer zarı
anat . pleura
akciğer zarı iltihabı
pleurisy
akciğer
lungs

Inhaling concentrated acetic acid can harm your lungs. - Konsantre asetik asit solumak akciğerlerinize zarar verebilir.

The lungs are situated in the thoracic cage. - Akciğerler göğüs kafesinde bulunur.

akciğerler
(Dilbilim) lungs

Inhaling concentrated acetic acid can harm your lungs. - Konsantre asetik asit solumak akciğerlerinize zarar verebilir.

Inside the chest, there are the heart and the lungs. - Göğüs içinde, kalp ve akciğerler vardır.

kronik akciğer hastalığı
(Tıp) chronic pulmonary disease
akciğer
to lung
Akciğer
(Tıp) pulmo
akciğer
{i} bellows
silis tozundan kaynaklanan akciğer hastalığı
silicosis
yapay akciğer
iron lung
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Göğüs boşluğunu dolduran ve solunmağa yarayan bir organ. Ree
akciğer
Bronşçukların son bölümü
akciğer
Göğüs kafesinin büyük bir bölümünü içten kaplayan, kanı temizleyen, sağlı sollu iki parçadan oluşan solunum organı
akciğer göbeği
Akciğerin, iç yan yüzünün hemen arkasında bronş, sinir ve damarların girip çıktığı yer
akciğer kesecikleri
Akciğer lopçuğunun parçaları; bronşçukların son bölümü
akciğer lopçuğu
Birçok akciğer keseciğinin birleşerek oluşturduğu parça
akciğer peteği
Akciğerlerde solunumda gaz alışverişini sağlayan, hava borucuklarının sonunu oluşturan kesecik
akciğer zarı
Göğüs boşluğunun içini ve bu boşluğun içinde bulunan akciğerin dışını kaplayan ince zar, plevra
Akciğer
ftizi
Akciğer
rie
akciğer
(Osmanlı Dönemi) ree
akci̇ğer