akciğer

listen to the pronunciation of akciğer
Türkçe - İngilizce
{i} lung

He died of lung cancer. - O akciğer kanserinden öldü.

If George doesn't stop smoking, he will run the risk of developing lung cancer. - Eğer George sigara içmeyi bırakmazsa akciğer kanseri gelişme riskini göze alır.

pulmonary
lungs; pulmonary
of or pertaining to the lungs
lungs; bellows
pulmonic
lungs

Inside the chest, there are the heart and the lungs. - Göğüs içinde, kalp ve akciğerler vardır.

Marilla had problems with her lungs. - Marilla'nın, akciğerleri ile ilgili sorunları vardı.

to lung
(Tıp) pulmo
{i} bellows
akciğer zarı
pleura
akciğer kanseri
(Tıp, İlaç) Lung cancer
akciğer borusu
bronchus
akciğer hastalığı olan
pulmonary
akciğer iltihaplanması
pneumonia

Tom died from pneumonia. - Tom akciğer iltihaplanmasından öldü.

akciğer kurdu
lungworm
akciğer veremi
path. pulmonary tuberculosis
akciğer veremi
pulmonary tuberculosis
akciğer yangısı
path. pneumonia
akciğer yangısı
pneumonia
akciğer zarı
anat . pleura
akciğer zarı iltihabı
pleurisy
akciğerler
(Dilbilim) lungs

Inside the chest, there are the heart and the lungs. - Göğüs içinde, kalp ve akciğerler vardır.

Smoking does damage your lungs. - Sigara içmek akciğerlerinize zarar verir.

kronik akciğer hastalığı
(Tıp) chronic pulmonary disease
silis tozundan kaynaklanan akciğer hastalığı
silicosis
yapay akciğer
iron lung
Türkçe - Türkçe
Bronşçukların son bölümü
Göğüs kafesinin büyük bir bölümünü içten kaplayan, kanı temizleyen, sağlı sollu iki parçadan oluşan solunum organı
ftizi
rie
(Osmanlı Dönemi) ree
AKCİĞER
(Osmanlı Dönemi) Göğüs boşluğunu dolduran ve solunmağa yarayan bir organ. Ree
akciğer göbeği
Akciğerin, iç yan yüzünün hemen arkasında bronş, sinir ve damarların girip çıktığı yer
akciğer kesecikleri
Akciğer lopçuğunun parçaları; bronşçukların son bölümü
akciğer lopçuğu
Birçok akciğer keseciğinin birleşerek oluşturduğu parça
akciğer peteği
Akciğerlerde solunumda gaz alışverişini sağlayan, hava borucuklarının sonunu oluşturan kesecik
akciğer zarı
Göğüs boşluğunun içini ve bu boşluğun içinde bulunan akciğerin dışını kaplayan ince zar, plevra
akciğer