a group of individuals residing in a given area at a given time

listen to the pronunciation of a group of individuals residing in a given area at a given time
İngilizce - Türkçe

a group of individuals residing in a given area at a given time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

population
nüfus

Çin'in nüfusu Japonya'nınkinin 8 mislidir. - The population of China is 8 times that of Japan.

Bu kasabanın nüfusu artıyor. - This town is increasing in population.

population
(Ticaret) kütle
population
(Gıda) yoğunluk
population
(Denizbilim) populasyon
population
ahali
population
halk

Yerel halk, orman yangınlarıyla mücadeleye yardımcı olur. - The local population helps fight forest fires.

O adadaki halk geçimini balıkçılıkla sağlıyor. - That island's population lives on fishing.

population
(Biyoloji) tek bir türün bir ortamda yaşaması
population
(Biyoloji) popülasyon

Soyları tükenmekte olan hayvan popülasyonlarını yeniden kurmaya çalışıyorlar. - They're trying to re-establish the population of endangered animals.

Okyanusun bazı bölgelerinde, kril popülasyonları yüzde 80'in üzerinde düştü. - In some parts of the ocean, krill populations have dropped by over 80 percent.

population
(Tıp) Nüfus, ahali. C3 poplation,Aklen veya bedenen sakat (kusurlu) olan kişiler
population
sekene
population
şenlik
population
(isim) nüfus
population
exchange of populations ahali mubadelesi
İngilizce - İngilizce
population
a group of individuals residing in a given area at a given time

    Heceleme

    a group of individuals re·sid·ing in a giv·en ar·e·a at a giv·en time

    Türkçe nasıl söylenir

    ı grup ıv îndıvîcıwılz rizaydîng în ı gîvın eriı ät ı gîvın taym

    Telaffuz

    /ə ˈgro͞op əv ˌəndəˈvəʤəwəlz rēˈzīdəɴɢ ən ə ˈgəvən ˈerēə ˈat ə ˈgəvən ˈtīm/ /ə ˈɡruːp əv ˌɪndəˈvɪʤəwəlz riːˈzaɪdɪŋ ɪn ə ˈɡɪvən ˈɛriːə ˈæt ə ˈɡɪvən ˈtaɪm/