İnsan ölümlerinin çoğuna, sigara dumanı neden olmuştur.
- A lot of human deaths are caused by smoking cigarettes.
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi.
- The heavy rain made them put off their departure.
Kalkışımızı yağmur nedeniyle erteledik.
- We put off our departure because of the rain.
Odalar, ayrılış gününde saat on bire kadar boş bırakılmalıydı.
- Rooms should be left vacant by eleven a.m. on the day of departure.
Ayrılışını niçin ertelediğini biliyor musun?
- Do you know why he put off his departure?
Jane doğal bir ölümle ölmedi.
- Jane didn't die a natural death.
Tom açlıktan ölmeyecek.
- Tom isn't going to starve to death.
Ölümden önce hayat var mıdır?
- Is there life before death?
İnsan ölümlerinin çoğuna, sigara dumanı neden olmuştur.
- A lot of human deaths are caused by smoking cigarettes.
Babasının ölümünden sonra firmanın sorumluluğunu o aldı.
- He took charge of the firm after his father's death.
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
Onlar söylenemeyecek miktarda ölüm ve yıkıma neden oldular.
- They caused an untold amount of death and destruction.
Savaş kente ölüm ve yıkım getirdi.
- The war brought about death and destruction in the city.
Gidişini Pazara kadar erteledi.
- He put off his departure till Sunday.
Gidişini ertelemeye karar verdi.
- He decided he would put off his departure.
Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın.
- In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.
Oğlunun ölümü üzerine ağladı.
- She wept over her son's death.
Ölümün neye benzediği hakkında bir fikrim yok.
- I have no idea what death is like.
When death walked in, a chill spread through the room.
The death of my grandmother saddened the whole family.
... death to over 200. ...
... compensates for the increase in the death rate. So that’s why we have rapid population ...