Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin.
- You must not smoke till you grow up.
O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
- She worked from morning till night.
Her yazar kasada uzun bir sıra vardır.
- There's a long line at every cash register.
Tom Mary'yi yazar kasadan para çalarken yakaladı.
- Tom caught Mary stealing money from the cash register.
Dan yazarkasadan para çalmaya devam etti.
- Dan continued to steal money from the cash register.
Bayan satış elemanı yazarkasayı açamadı.
- The salesgirl couldn't open the cash register.
O, mezun oluncaya kadar çok utangaçtı.
- She had been very shy till she graduated.
Bir ebeveynin sevgisini kendimiz ebeveynler oluncaya kadar asla bilmeyiz.
- We never know the love of a parent till we become parents ourselves.
Her yazar kasada uzun bir sıra vardır.
- There's a long line at every cash register.
Tom yazar kasadan para çalarken yakalandı.
- Tom was caught stealing money from the cash register.
Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste.
- Ask him to wait till I come.
Sadece ben gelinceye kadar pozisyonunu bozma.
- Just hold your position till I arrive.
Dükkân ne zamana kadar açık?
- When is the store open till?
O zamana kadar her şey olabilir.
- Anything may happen till that time.