kasa

listen to the pronunciation of kasa
Türkçe - İngilizce
case

Install properly the fans and radiator in your computer case. - Bilgisayar kasanıza uygun fan ve radyatör takın.

The police have decided to look into the case. - Polis kasanın içine bakmaya karar verdi.

safe

Please lock the safe. - Lütfen kasayı kilitle.

All the papers were taped up and kept in the safe. - Tüm evraklar bantlandı ve kasada muhafaza edildi.

checkout
coffer
chest
till
housing
cash point
(Ticaret) safety deposit box

Tom keeps his important papers in a safety deposit box. - Tom önemli evraklarını güvenli bir kasada saklıyor.

Tom has a safety deposit box. - Tom'un bir banka kasası var.

(Turizm) safe deposit box

Tom keeps his passport in a safe deposit box at the bank. - Tom pasaportunu bankada güvenli bir kasada saklıyor.

I'd like to put my valuables in a safe deposit box, if any are available. - Uygun olan bir çelik kasaya değerli eşyalarımı koymak istiyorum.

(Ticaret) check-out
(Ticaret) lockbox
box

Would you put this in the safety deposit box? - Bunu güvenlik kasasına koyar mısınız?

Tom keeps his passport in a safe deposit box at the bank. - Tom pasaportunu bankada bir kiralık kasada tutuyor.

grummet
cab

The whole town has cable TV. - Tüm kasaba kablolu TV'ye sahip.

(Ticaret) safety-deposit
(Askeri) grommet
bodywork
(Avcılık) box magazine
safe-deposit
casing
frame

He stood under the door frame. - O kapı kasasının altında durdu.

The door frame is warped and the door won't close properly. - Kapı kasası çarpık ve kapı uygun şekilde kapanmayacak.

(Askeri) eye spliced loop of a rope
(Denizcilik) loop on the end of a rope; grommet
door frame; window frame
body (of a truck or railroad car)
case (for holding type)
case (for bottles)
Peter

Philip, like Andrew and Peter, was from the town of Bethesda. - Philip, Andrew ve Peter gibi, Bethesda kasabasındandı.

cashier's desk
crate

I need something to open this crate with. - Bu kasayı açmak için bir şeye ihtiyacım var.

in games the bank
cash desk
safe, strongbox, coffer; till; safe-deposit box; box, chest; cab, bodywork; door frame, window frame; case, crate; checkout, desk; horse; grommet, grummet
cashbox
cash register

There's a long line at every cash register. - Her yazar kasada uzun bir sıra vardır.

A fat cash register attracts robbers. - Dolu bir yazar kasa soyguncuları çekiyor.

safe, strongbox
cashier's office
vaulting-horse
cash register, till
strongbox
desk
gymnastics horse
(kapı veya pencere) casing
register

Please pay at the register. - Lütfen kasaya ödeyin.

Tom was accused of stealing money from the cash register. - Tom yazar kasadan para çalmakla suçlandı.

{i} vault

Dan broke into the vault and stole millions of dollars. - Dan kasa dairesine girdi ve milyonlarca dolar çaldı.

horse

This is an equestrian town! You will see horses everywhere. - Burası bir binicilik kasabasıdır! Atları her yerde göreceksiniz.

check counter
vaulting horse
safe custody
pay desk
banker
payoff office
strong box
cashiers
cashier

Please pay the cashier. - Lütfen kasaya ödeyin.

crateful
kasa bakiyesi
(Ticaret) cash balance
kasa dairesi
(Ticaret) strong room
kasa dairesi
(Ticaret) safe deposit
kasa fişi
(Ticaret) bill
kasa hırsızı
safe-breaker
kasa iskontosu
(Ticaret) cash discount
kasa mevcudu
(Ticaret) till money
kasa mevcudu
(Ticaret) cash on hand
kasa senedi
(Ticaret) cash voucher
kasa tahsilatı
(Ticaret) cash receipt
kasa açığı
short
kasa sayimi
Lockers census
kasa avansı
(Ticaret) cash advance
kasa açmak
safecrack
kasa açığı
(Ticaret) shortage in the cash
kasa açığı
deficit, cash shortage
kasa bakiyesi
cash on hand
kasa bilançosu
cash balance sheet
kasa bilançosu yapmak
to balance the cash
kasa bonosu
cash voucher
kasa dairesi
vault

Dan broke into the vault and stole millions of dollars. - Dan kasa dairesine girdi ve milyonlarca dolar çaldı.

kasa dairesi
strongroom
kasa dağıtıcısı
(Ticaret) cash in hand distributor
kasa defteri
daybook
kasa defteri
cash book
kasa defteri
cashbook
kasa dikmesi
jamb post
kasa durumu
(Kanun) balance of cash on hand
kasa durumu
(Ticaret) cash statement
kasa farkı
(Ticaret) over and short account
kasa farkı
(Ticaret) cash deficit
kasa farkı
(Ticaret) cash overage
kasa fazlalığı
(Ticaret) cash overage
kasa fazlası
unaccounted cash surplus
kasa fazlası
(Ticaret) surplus in the cash
kasa fazlası
(Ticaret) cash over
kasa fişi
sales slip
kasa fonu
(Ticaret) cash fund
kasa hesabı
(Ticaret) impersonal account
kasa hesabı
cash account
kasa hırsızı
safeblower
kasa hırsızı
peterman
kasa hırsızı
safe buster
kasa hırsızı
safecracker
kasa hırsızı
yeggman
kasa hırsızı
cracksman
kasa hırsızı
safebreaker
kasa hırsızı
safebreaker, safe-cracker
kasa hırsızı
yegg
kasa hırsızı
embezzler
kasa işlemleri
(Ticaret) cash transaction
kasa kayıtları
(Ticaret) cash records
kasa kiralama
(Ticaret) safe hiring
kasa kontrolü
cash audit
kasa kredisi
(Ticaret) call money
kasa mevcudu
cash, cash balance
kasa mevcudu
ready cash
kasa noksanlığı
(Ticaret) cash shortage
kasa noksanı
(Ticaret) cash under
kasa orada
The cash register is over there
kasa rulo kağıdı
(Matbaacılık, Basımcılık) counter roll paper
kasa senetleri
(Ticaret) cash items
kasa senetleri
(Ticaret) treasury stock
kasa soymak
safecrack
kasa soymak
to break a safe
kasa soymak
break a safe
kasa tazminatı
(Ticaret) indemnity for custody of funds
kasa tazminatı
(Ticaret) cash indemnity
kasa tazminatı extra amount paid one responsible
for handling cash
kasa tediyesi
(Ticaret) cash disbursement
kasa teminatı
(Ticaret) cash collateral
kasa ve bankalar
(Ticaret) cash and deposits
kasa yevmiyesi
(Ticaret) cashbook journal
kasa yevmiyesi
cashbook
kasa çeki
(Ticaret) officer's check
kasa çeki
(Ticaret) exchange check
kasa çeliği
(gemi) toggle
kasa çeliği ile bağlamak
toggle
kasa ödemesi
(Ticaret) cash disbursement
kasa şefi
(Ticaret) head of cash
yazar kasa
cash register

Tom was accused of stealing money from the cash register. - Tom yazar kasadan para çalmakla suçlandı.

There's a long line at every cash register. - Her yazar kasada uzun bir sıra vardır.

otomatik kasa
(Ticaret) cash register
çelik kasa
safe vault
KİRALIK KASA SÖZLEŞMESİ FESİH BİLDİRİMİ
SAFE DEPOSIT BOX RENTAL AGREEMENT TERMINATION NOTICE
kasalar
safes
alt kasa
lower case
büyük kasa
central pay office
dahili kasa
(Ticaret) cash in hand internal
dahili kasa hesapları
(Ticaret) cash in hand internal account
kiralık kasa
safe deposit
kiralık kasa
safe-deposit box, safety-deposit box
kiralık kasa safe-deposit box
(rented from a bank)
küçük kasa
petty cash
periyodik kasa özeti
(Ticaret) cash statement
tahta kasa
wooden crate
umumi kasa
(Ticaret) general cash
yazar kasa
(Ticaret) cash registry
çelik kasa
strongbox
çelik kasa
safe

I'd like to put my valuables in a safe deposit box, if any are available. - Uygun olan bir çelik kasaya değerli eşyalarımı koymak istiyorum.

I asked Tom if he had a safe deposit box. - Tom'a bir çelik kasası olup olmadığını sordum.

çelik kasa
safe deposit box
çevirme kasa
grommet
şifreli kasa safe equipped
with a combination lock
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Kabalık
(Osmanlı Dönemi) Şiddet
(Osmanlı Dönemi) Katılık
Halatların çımalarına açılmayacak şekilde yuvarlak şekilde yapılan ve dikişle emniyete alınan yuvarlak büyük halkalar
Vagon, kamyon veya traktörün yük taşımak için şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça
Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve
Dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla
Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık: "Barın kapısı önünde bira kasaları yığılmıştı."- A. İlhan
Bir misinanın ucunu ikiye katlayarak kendi bedeni üzerinde düğümlenip yapılan bağ
Tırpan
Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap: "Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı."- S. F. Abasıyanık
Basımcılıkta dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla
Biribiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı
Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık
Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap
Ticarethanelerde para alınıp verilen yer
Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para karşılığında fiş verme işi
Siğil
Kanatların bağlı bulunduğu kapı ya da pencere çerçevesi
KASA'NİNE
(Osmanlı Dönemi) Büyük olmak
KASA'NİNE
(Osmanlı Dönemi) Katı olmak
kasa defteri
İşletmelerde günlük alışveriş hareketlerinin kaydedildiği defter
kasa fişi
Satın aldığı mal veya hizmet için ödediği para karşılığında müşteriye yazar kasadan çıkarılarak verilen küçük kâğıt belge
kasa sayımı
Günlük kasa mevcudunun kasanın devredilmesinden önce sayılıp belirlenmesi
kiralık kasa
Bankalarda müşterilerin değerli eşya, senet gibi şeylerinin saklandığı kasa
yazar kasa
Alışveriş merkezlerinde hesap işini yapan makine
çelik kasa
Kıymetli eşyayı ve parayı saklamak için çelikten yapılan kasa
şifreli kasa
Açılıp kapanması şifredeki rakamlara bağlı olan çelik kasa
şifreli kasa
Önceden belirlenmiş harf veya rakamlardan oluşan özel bir şifrenin uygulanması sonucunda açılıp kapanan kasa
kasa