örgütçü

listen to the pronunciation of örgütçü
Türkçe - İngilizce
organizer teşkilatçı
organizer (good at starting an organization)
organizer
örgüt
organization

Bribes are something that arises in conjunction with power organizations. - Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.

One organization allegedly controls the European drug market. - İddialara göre, bir örgüt Avrupa uyuşturucu piyasasını kontrol ediyor.

örgüt
organisation

Mafia is a type of criminal organisation. - Mafya bir tip suç örgütüdür.

How can you contribute to our organisation? - Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?

örgüt
(Ticaret) body
örgüt
organ

Bribes are something that arises in conjunction with power organizations. - Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.

Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books. - Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.

örgüt
economy
örgüt
organism
örgüt
organization, group which has an organizational structure
örgüt
organization, association teşkilat, teşekkül
Türkçe - Türkçe
Örgütleme işleriyle uğraşan, bu işlerde yetenekli kimse, teşkilâtçı
Örgüt
(Hukuk) TEŞKİLAT
örgüt
Ortak bir amaç veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birlik, teşekkül, teşkilât
örgüt
Ortak bir amacı veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birlik, teşekkül, teşkilat: "Örgütteki dosyası da çoktan dürülmüştü."- T. Buğra
örgüt
Bir kuruluşa bağlı alt bölümlerin bütünü
örgütçü