öğrenemez

listen to the pronunciation of öğrenemez
Türkçe - İngilizce
unteachable
Not teachable
{s} incapable of being taught, uneducable
öğren
learn

It's difficult to learn a foreign language. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

One of my dreams is to learn Icelandic. - Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.

öğren
{f} learning

I am learning a little English. - Ben biraz İngilizce öğreniyorum.

She is learning the piano. - O, piyanoyu öğreniyor.

öğren
{f} learned

Finally we have learned the truth. - Sonunda,gerçeği öğrendik.

I learned a lot about Greek culture. - Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.

öğren
{f} learnt

Soon learnt, soon forgotten. - Çabuk öğrenilirse, çabuk unutulur.

I've learnt nothing from the teacher. - Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.

öğren
internalize