zuchthaus

listen to the pronunciation of zuchthaus
Almanca - Türkçe
er {'tsuhthaus} s tutukevi, cezaevi, hapishane
İngilizce - Türkçe

zuchthaus teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

jail
hapishane

Bir hapishanede asla bulunmadım. - I have never been inside a jail.

On mahkûm hapishaneden çıktı. - Ten prisoners broke out of jail.

jail
cezaevi

Sami ilçe cezaevinde Leyla'yı ziyaret etti. - Sami visited Layla at the county jail.

jail
{i} hapis

Tom ömrünün geriye kalanını hapiste geçirmek istemiyor. - Tom doesn't want to spend the rest of his life in jail.

Tom Mary'yi kefaletle hapishaneden çıkardı. - Tom bailed Mary out of jail.

jail
{i} kodes
jail
hapishaneye kapatmak
jail
hapse atmak
jail
mapushane
calaboose
cezaevi
calaboose
hapishane
jail
hapsetmek
calaboose
dili hapishane
calaboose
hücre
calaboose
ABD
calaboose
{i} küçük hapishane
correctional institution
(Askeri) ISLAH MÜESSESESİ: Federal hapishane sisteminde, genellikle giydikleri hükümler beş yılı aşmayan mahkumlar için yapılmış ve asgari veya orta derecede emniyet tedbiri alınmış müessese
jail
{i} hapishane, mahpushane
jail
(fiil) hapsetmek, tutuklamak