yağmur yağ

listen to the pronunciation of yağmur yağ
Türkçe - İngilizce
{f} rain

I called a cab, because it was raining. - Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.

I think it won't rain tomorrow. - Bence yarın yağmur yağmayacak.

{f} raining

When I realized it was raining, I took my umbrella. - Yağmur yağdığını anladığımda şemsiyemi aldım.

Since it was raining, we stayed at home. - Yağmur yağdığı için evde kaldık.