wissenschaftler

listen to the pronunciation of wissenschaftler
İngilizce - Türkçe

wissenschaftler teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

researcher
{i} araştırmacı

Dan, Princeton Üniversitesi'nde bir grup biyoloji araştırmacısı ile bir araya geldi. - Dan met a group of biology researchers at Princeton University.

Araştırmacılar günde üç doyurucu yemek yersen kilo vermenin daha kolay olduğunu söylüyor. - Researchers say that it's easier to lose weight if you eat three square meals a day.

scholar
{i} bilgin

O bilgin büyük bir bilimsel keşif yaptı. - That scholar made a great scientific discovery.

İnsanlar onu büyük bir bilgin olarak düşünüyorlar. - People thought him to be a great scholar.

scholar
{i} alim

O bir alim ve şairdir. - She is a scholar and poet.

Parmaklarınızla yemek yemek sadece yüzyıllar boyu devam etmekle kalmadı, aynı zamanda bazı alimler onun tekrar popüler olabileceğine inanıyorlar. - Not only has eating with your fingers continued throughout the centuries, but some scholars believe that it may become popular again.

scholar
{i} öğrenci

Bu öğrenci zengin değil, o yurtdışında eğitim için bir burs kazandı. - This student isn't rich, he won a scholarship to study abroad.

Eileen çok iyi bir öğrenciydi. O Syracuse Üniversitesinde okumak için bir burs kazandı. - Eileen was a very good student. She earned a scholarship to attend Syracuse University.

scholar
allame
scholar
çok bilgili kimse
scholar
tahsilli kimse
scholar
Uzman, mütehassis; belli bir sahada geniş bilgiye sahip olan kişi

A Shakespearean scholar.

researcher
{i} arama çalışması yapan kimse
scholar
{i} burslu öğrenci
scholar
{i} mektepli
scholar
{i} bilge
scholar
burslu öğrenci/bilgin
scholar
edebi ilimlerde araştırma yapan kimse
scholar
{i} okumuş kimse
Almanca - İngilizce