Ne yazık ki onu görmedim.
 - What a pity that I did not see it.
Ne yazık ki o bana daha önce söylemedi.
 - What a pity that she didn't tell me earlier.
Ne yazık ki o bana daha önce söylemedi.
 - What a pity that she didn't tell me earlier.
Ne yazık! O iyi bir profesördü. Huzur içinde yatsın.
 - What a pity! He was a good professor. May he rest in peace.
What a pity you can't attend our party tonight.