Oy kullanmak için yeterince yaşlı mısın?
- Are you old enough to vote?
Tom, Mary'nin oy kullanmak için çok genç olduğunu söyledi.
- Tom said Mary was too young to vote.
Tom oy vermek için yeterince yaşlıdır.
- Tom is old enough to vote.
Oy vermek onların hakkı.
- It is their right to vote.
Oylama on altı Mayıs günü gerçekleşti.
- The vote took place on May sixteenth.
Hiç kimse bütçeyi oylamayacak.
- No one will vote for the budget.
Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu.
- It was clear to everyone that the vote would be close.
Her eyaletin, sadece bir oy hakkı vardı.
- Each state had just one vote.
Kadınlara oy hakkı verildi.
- Women were given the right to vote.
Bir daha asla oy kullanmamaya karar verdim.
- I've decided never to vote again.
Hızlı bir karar için endişeli olduğundan, başkan bir oy için çağrıda bulundu.
- Anxious for a quick decision, the chairman called for a vote.