vielversprechend

listen to the pronunciation of vielversprechend
Almanca - Türkçe
çok şey vaat eden, geleceği parlak
{'fi: lferşprehınt} çok şey vaat eden
geleceği parlak
İngilizce - Türkçe

vielversprechend teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

encouraging
{s} ümit verici

Çok ümit verici değilsin. - You're not very encouraging.

encouraging
cesaretlendirici
encouraging
cesaret verici

Cesaret verici bir haberimiz var. - We have some encouraging news.

Tom çok cesaret verici değildi. - Tom wasn't very encouraging.

encouraging
yüreklendirici
auspiciously
uğurlu bir şekilde
encouraging
{s} özendirici
encouraging
teşvik ederek
encouraging
{s} teşvik edici, özendirici
encouraging
(sıfat) cesaret verici, teşvik edici, ümit verici, yüreklendirici, özendirici
encouraging
{s} ümitlendirici, umut verici
encouraging
{i} cesaretlendirme

Koçlar beni cesaretlendirmeye devam ettiler. - The coaches kept encouraging me.

encouraging
teşvik etme

Koçlar beni teşvik etmeye devam ettiler. - The coaches kept encouraging me.

encouraging
encouragingly cesaret verici bir surette
encouraging
{f} cesaretlendir: prep.cesaretlend
promising
{s} umut verici

Umut verici görünen her şeyi takip edin. - Keep track of everything that looks promising.

O, çok umut verici genç bir adamdır. - He's a very promising young man.

promising
{s} umut verici, geleceği parlak, gelecek için bir şeyler vadeden
promising
{s} yetenekli
promising
(sıfat) umut verici, gelecek vaadeden, geleceği parlak, ümit verici, yetenekli
Almanca - İngilizce
encouraging
promising
auspiciously
promisingly

İlgili Terimler

vielversprechend sein (Sache)
to hold great promise (matter)
Auf den ersten Blick sehen die Zahlen vielversprechend aus.
Taken at face value/At face value, the figures look very encouraging
nicht sehr vielversprechend
inauspicious
nicht sehr vielversprechend
unpromising
wenig vielversprechend
unpromising
wenig vielversprechend
inauspicious