verspätet

listen to the pronunciation of verspätet
Almanca - Türkçe
{fer'şpe: tıt} gecikmiş
geciken
geç kalmış
gecikmiş
geciktirilen
gecikti
gecikmeli
biraz geç
İngilizce - Türkçe

verspätet teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

belated
{s} gecikmiş

Mary'nin kocası gecikmiş yıldönümü yemekleri için onu fantazi Fransız restoranına götürdü. - Mary's husband took her to the fancy French restaurant for their belated anniversary dinner.

belatedly
gecikmiş olarak
delinquent
{s} geciktirilmiş
delinquent
suçlu kimse
belatedly
sonradan
belatedly
gecikmeyle
belatedly
gecikerek
delinquent
suçlu
belated
{s} karanlığa kalmış
belated
vaktinden sonra
belated
belatedlygecikerek
belated
{s} geçmiş
belated
{s} geç kalmış

Sana geç kalmış mutlu bir doğum günü diliyorum. - Wishing you a belated Happy Birthday.

delinquent
görevini ihmal eden kimse
delinquent
{s} ödenmemiş (hesap, vergi, borç v.b.)
delinquent
(isim) kabahatli kimse, suçlu; ihmalkâr kimse; zamanında yapılmayan ödeme