Silicon Valley is not my hometown.
 - Benim memleketim Silikon Vadisi değil.
Tom can play Red River Valley on the harmonica.
 - Tom armonikayla Kırmızı Nehir Vadisi'ni çalabilir.
A gust of wind blew Curdken's hat away, and he had to chase it over hill and dale.
 - Bir rüzgar esintisi Curdken'in şapkasını uçurdu, ve o onu tepe ve vadinin üzerinde kovalamak zorunda kaldı.
The valley of the Colosseum is enclosed by a number of hills.
 - Kolezyum vadisi birkaç tepe ile çevrilidir.
If it snows on the mountain, it is cold in the valley.
 - Eğer dağda kar yağarsa, vadide hava soğuktur.
That glen was beautiful on a calm day.
 - O vadi sakin bir günde güzeldi.