ung

listen to the pronunciation of ung
İngilizce - Türkçe

ung teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

young
yavru/genç
young
taze/genç
young
çocuk olan
young
tüysüz
young
{s} körpe. i
young
gençten
young
körpe
young
yeni

Onun yeni saç-yapımı daha genç görünmesine neden oldu. - Her new hair-do made her look younger.

Tom Mary'ye en genç kızı için ne zaman bir çift yeni ayakkabı alacağını sordu. - Tom asked Mary when she was going to buy a new pair of shoes for her youngest daughter.

young
taze
young
gençler

Motorsiklete binmek gençler için tehlikeli olabilir. - It can be dangerous for young people to ride motorcycles.

Gençler yaşlılara saygı göstermeliler. - The young should respect the old.

young
(hayvan) yavru
young
gençlik

Gençlik günlerimde, ben de onu düşündüm. - I thought that as well, in my younger days.

Mektup bana gençlik günlerimi hatırlattı. - The letter reminds me of my young days.

young
{s} genç

O genç ama deneyimli. - He is young, but experienced.

O genç mi? Evet, genç. - Is she young? Yes, she is.

young
(sıfat) genç, küçük, acemi, yeni
young
{i} yavru

Kanguruların yavrularını taşımak için garip bir yöntemi var. - Kangaroos have a strange method of carrying their young.

Bazı hayvanlar yavrularını yerler. - Some animals eat their young.

young
{i} küçük

O, benden beş yaş küçük. - She is five years younger than me.

Küçük erkek kardeşim TV izliyor. - My younger brother is watching TV.

İngilizce - İngilizce
UltraSIL (silicone rubber) housed, VariGAP normal duty distribution class arrester
ointment VISC vitreous infusion suction cutter
young
va anoint
Cooper Power Systems' UltraSIL (silicone rubber) housed, VariGAP normal duty distribution class arrester