uçağın

listen to the pronunciation of uçağın
Türkçe - İngilizce

uçağın teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

uçak
airplane

If I go by air one more time, I'll have flown in an airplane five times. - Ben bir kez daha hava yoluyla gidersem uçakta beş kez uçmuş olurum.

The airplane flies at a speed of five hundred kilometers per hour. - Uçak saatte beş yüz kilometre hızla uçar.

uçak
{i} aeroplane

The aeroplane must carry some spare fuel. - Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.

Tom likes making paper aeroplanes. - Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.

uçak
aircraft

My friend is studying aircraft engineering. - Arkadaşım uçak mühendisliğinde okuyor.

Please remain seated until the aircraft arrives at the gate. - Lütfen uçak kapıya varıncaya kadar oturmuş olarak kalın.

uçak
{i} plane

How many hours does it take to go to Okinawa by plane? - Okinawa'ya uçakla gitmek kaç saat sürer?

The plane arrived exactly at nine. - Uçak tam olarak dokuzda vardı.

uçağın baş tarafı
turret
uçağın bir yana yatması
bank
uçağın düzensiz devinimi
bump
uçağın ekseni üzerinde tam bir devir yapması
barrel roll
uçağın kanat ve kuyruk ayarı
rigging
uçağın plastik siperle örtülü kısmı
greenhouse
uçağın yerini gösteren lâmba
sidelight
uçak
{i} craft
Uçak
fixed-wing aircraft
uçak
airbus
uçak
crafts
uçak
aircon
uçak
aircrafts
radyo sinyalleri ile uçağın yerini belirleyen araç
loran
uçak
aeroplane, plane, airbus, aircraft, craft, airplane
uçak
airship
uçak
kite
uçak
aero

The aeroplane landed safely. - Uçak güvenli bir şekilde indi.

Tom likes making paper aeroplanes. - Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.

Türkçe - Türkçe

uçağın teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Uçak
(Hukuk) TAYYARE
Uçak
demir kuş
uçak
Kanatlarının altına havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare
uçak
(Osmanlı Dönemi) tayyâre
İngilizce - Türkçe

uçağın teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

uçağın inmesi
landing