Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
- It will not make much difference whether you go today or tomorrow.
Bence yarın yağmur yağmayacak.
- I think it won't rain tomorrow.
Ben sabahleyin duş alabilir miyim?
- May I take a shower in the morning?
Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım.
- Today I'm working a little late so as to avoid a rush in the morning.
Anne her zaman sabahları erken kalkar.
- Mother always gets up early in the morning.
Tom beni dün sabah saat dokuzda aradı.
- Tom called me yesterday at nine in the morning.