A fat white cat sat on a wall and watched them with sleepy eyes.
- Tombul beyaz bir kedi, duvarın üstüne oturdu ve onları uykulu gözlerle seyretti.
The world's greatest singers and most of its famous musicians have been fat or at least decidedly plump.
- Dünyanın en büyük şarkıcıları ve ünlü müzisyenlerinin çoğu şişmandır ya da en azından bariz şekilde tombuldur.
The world's greatest singers and most of its famous musicians have been fat or at least decidedly plump.
- Dünyanın en büyük şarkıcıları ve ünlü müzisyenlerinin çoğu şişmandır ya da en azından bariz şekilde tombuldur.
She's not fat – she's just a little plump.
- O şişman değil - sadece biraz tombul.
I wonder if Tom is still pudgy.
- Tom'un hâlâ Tombul olup olmadığını merak ediyorum.
I have an attraction for older, chubby women.
- Ben yaşlı ve tombul kadınlar tarafından beğeniliyorum.
Tom thinks Mary is a bit chubby.
- Tom Mary'nin biraz tombul olduğunu düşünüyor.