Molada bacaklarımı germek için kalktım.
 - During the intermission I got up to stretch my legs.
Burada kısa süre dinlenelim. Bacaklarım yorgun ve ben daha fazla yürüyemiyorum.
 - Let's take a short rest here. My legs are tired and I can't walk any more.
Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur.
 - It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age.
Ayakları kırık sandalyeleri at.
 - Throw away the chairs whose legs are broken.