Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to jump, fall, descend, etc. using such a device

listen to the pronunciation of to jump, fall, descend, etc. using such a device
İngilizce - Türkçe

to jump, fall, descend, etc. using such a device teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

parachute
{i} paraşüt

Tom'un paraşütü açılmadı. - Tom's parachute didn't open.

O gençken Valentina paraşütle atlamayla ilgilenmeye başladı. - Valentina became interested in parachute jumping when she was young.

parachute
parachutist i
parachute
(isim) paraşüt
parachute
{f} paraşütle süzülmek
parachute
{f} paraşütle indirmek
parachute
paraşütle atla

O bir paraşütle atlama yapacaktı ama o son dakikada panikledi. - He was going to do a parachute jump, but he panicked at the last minute.

O gençken Valentina paraşütle atlamayla ilgilenmeye başladı. - Valentina became interested in parachute jumping when she was young.

parachute
paraşütçü
parachute
(Askeri) PARAŞÜT: Hava mukavemetinden faydalanma esasına göre yapılan ve bağlı bulunduğu cisimlerin düşüş hızını azaltan, şemsiye biçiminde bir cihaz. Bu cihaz; insanların ve malzemenin havadan arızasız olarak yere inmesini temin için kullanılır. Bir paraşüt başlıca kubbe (canopy), paraşüt ipleri (shroud lines), paraşüt bohçası (pack), kolon (harness) ve paraşüt açma ipi (trip cord) gibi parçalardan mürekkeptir
parachute
{f} paraşütle atlamak
İngilizce - İngilizce
parachute