Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum.
 - I want a knife to sharpen my pencil with.
Tom Mary'ye bir bıçağı nasıl bileyeceğini gösterdi.
 - Tom showed Mary how to sharpen a knife.
Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım.
 - If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax.
Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım.
 - If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax.
Tom bir bıçağı keskinleştiriyor.
 - Tom is sharpening a knife.
Bıçakların nasıl keskinleştirileceğini bilir.
 - He knows how to sharpen knives.