İngilizce - Türkçe
to cause to move in a curve teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- curl
- {i} bukle
Saçımı bukle yapmak çok zaman alıyor.
-Curling my hair takes a lot of time.
O, saçlarını bukleleli tutar.
-She keeps her hair in curls.
- curl
- {f} kıvırmak
- curl
- {i} kıvırma
- curl
- {f} kıvrılmak
- curl
- rotasyonel
- curl
- pürçek
- curl
- ondüle yapmak
- curl
- dolam
- curl
- bükülmek
- curl
- kıvrılarak/dönerek hareket etmek
- curl
- helezon
- curl
- kıvrım
- curl
- {f} kıvır
Bigudilerle saçını kıvırcık yaptı.
-She curled her hair with curlers.
Mary'nin kıvırcık siyah saçı var.
-Mary has curly dark hair.
- curl
- {f} kıvırcık olmak
- curl
- {i} büklüm
- curl
- {i} saç lülesi
- curl
- {i} lüle
- curl
- {f} bükmek
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to cause to move in a curve teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- curl
He picked the ball up about forty yards out on the left wing, left a trail of Arsenal defenders in his wake, and curled the ball round Geoff Barnett as he came right out into the far corner.
to cause to move in a curve
Türkçe nasıl söylenir
tı kôz tı muv în ı kırvTelaffuz
/tə ˈkôz tə ˈmo͞ov ən ə ˈkərv/ /tə ˈkɔːz tə ˈmuːv ɪn ə ˈkɜrv/
Resimler
Geçmiş
Favoriler