Tom Mary'nin kara biberi nereden alacağını bildiğini düşündü.
 - Tom thought Mary knew where to buy black pepper.
Biraz daha biber ekle.
 - Add a little more pepper.
Salatanda taze çekilmiş karabiber istiyor musun?
 - Do you want fresh ground pepper on your salad?
Karabiber değirmenini bana uzat.
 - Pass me the pepper grinder.
He liked to pepper his conversation with long words.