O her gün daha ince görünüyordu.
- He appeared thinner every day.
Bu iplik insan saçından daha incedir.
- This thread is thinner than a human hair.
Biz yukarıya giderken hava incelir.
- As we go up higher, the air becomes thinner.
Yeni telefonum eskisinden daha ince.
- My new phone is thinner than my old phone.
Yeterli tinerimiz olduğunu sanmıyorum.
- I don't think we have enough paint thinner.
Tinere ihtiyacımız var.
- We need paint thinner.