Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı.
 - The old selection process for judges was very unfair.
Annem benim şanslı numaralarımdansa loto makinesinin keyfi seçimini tercih eder.
 - My mother prefers the arbitrary selection of the lottery machines over my lucky numbers.
Tom dikkatli bir seçim yaptı.
 - Tom made a careful selection.
Bizim rastgele seçim olası bir kazanan olarak sizi seçti.
 - Our random selection has chosen you as a possible winner!
Bu türler, doğal seleksiyonun bir sonucu olarak hastalığa karşı direnç geliştirmiştir.
 - This species has evolved resistance to the disease as a result of natural selection.