Mike basketbol oynamayı seviyor.
 - Mike likes to play basketball.
Basketbol oynamayı severim.
 - I like to play basketball.
Tom basket topunu çok iyi süremez.
 - Tom can't dribble a basketball very well.
Basketbol oynamayı severim.
 - I like to play basketball.
Tom basket topunu çok iyi süremez.
 - Tom can't dribble a basketball very well.
Tom basket topunu parmağında fırıl fırıl çevirdi.
 - Tom twirled the basketball on his finger.
Sen bir basketbol topunu senin parmak ucunda döndürebilir misin?
 - Can you spin a basketball on your fingertip?