the oldest

listen to the pronunciation of the oldest
İngilizce - Türkçe

the oldest teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

oldest
büyük

Büyükannem bu kasabada en yaşlıdır. - My grandmother is the oldest in this town.

En büyük erkek evladın kaç yaşında? - How old is your oldest son?

oldest
en yaşlı

Yumi Ishiyama, Lyoko takımının en yaşlı üyesidir. - Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.

Tom öylesine yaşlıydı ki köydeki en yaşlı bile önceleri onu yaşlı bir adam olarak biliyordu. - Tom is so old that even the oldest in the village first knew him as an old man.

oldest
{s} en eski

Bu perişan eski kilise ülkemizdeki en eski yapıdır. - This miserable old church is the oldest building in our country.

Tom benim en eski arkadaşlarımdan biri. - Tom is one of my oldest friends.

İngilizce - İngilizce

the oldest teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

oldest
Most old
oldest
first in time; "the oldest rocks on the planet
oldest
first in time; "the oldest rocks on the planet"
the oldest

    Heceleme

    the old·est

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi ōldıst

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈōldəst/ /ðiː ˈoʊldəst/

    Videolar

    ... IT'S THE OLDEST TRICK IN THE BOOK. ...