Tom müzik çalışmayı sever.
- Tom loves studying music.
Tarih çalışmayı severim.
- I like studying history.
Çalışarak harcadığından daha fazla zaman harcamalısın.
- You should spend more time studying than you do.
Zamanımın çoğunu Fransızca çalışarak geçirdim.
- I spent a lot of my time studying French.
Tarih çalışmayı severim.
- I like studying history.
Evde İngilizce çalışıyorum.
- I'm studying English at home.