the act of paying for the use of something (as an apartment or house or car) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- rental
- {i} kiralık
Bu bir kiralık araba.
-This is a rental car.
Tom kiralık bir araba kullanıyor.
-Tom is driving a rental car.
- rental
- (Ticaret) kiralık araç
- rental
- (Ticaret) gereç
- rental
- kira bedeli
- rental
- kira
Bu dükkân kiralık video dükkânıdır.
-This shop is a rental video shop.
Bu bir kiralık araba.
-This is a rental car.
- renting
- kiraya verme
- renting
- {f} kirala
Boston'un ortasında bir ofis kiralamak çok pahalı.
-Renting an office in the middle of Boston costs a lot.
Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.
-Tom made some extra money by renting one of his rooms to a college student.
- renting
- kiralayarak
Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.
-Tom made some extra money by renting one of his rooms to a college student.
- rental
- {i} kiralık evlerin listesi
- rental
- {i} kiralama
Kiralama süresi kararlaştırılan süreden daha uzun ise, bir orantılı kira hesaplanacaktır.
-If the rental period is extended beyond the agreed period, it shall be calculated a prorated rent.
Dan yerel bir araba kiralama ajansında görüldü.
-Dan was spotted at a local car rental agency.
- rental
- {i} kiralık eşya
- rental
- {s} kira ile ilgili