Yeni yapılar şehrin ucunda yapılıyor.
- Viele neue Wohnbauten entstehen am Rande der Stadt.
Bu şehrin nüfusu her yıl azalıyor.
- Die Bevölkerung dieser Stadt wird jedes Jahr kleiner.
Yeni yapılar şehrin ucunda yapılıyor.
- Viele neue Wohnbauten entstehen am Rande der Stadt.
Bana şehri gösterebilir misin?
- Kannst du mir die Stadt zeigen?
Güzel bir kentte yaşıyoruz.
- Wir leben in einer schönen Stadt.
Havaalanı şehir içinden çok uzakta.
- Der Flughafen ist ziemlich weit von der Stadtmitte entfernt.
Şehir her zaman turistlerle kaynıyor.
- Die Stadt wimmelt von Touristen.
Şehir her zaman turistlerle kaynıyor.
- Die Stadt wimmelt von Touristen.
İstanbul, onun en çok sevdiği şehirdir.
- Istanbul ist die Stadt, die ihr am meisten gefällt.
Rotes Rathaus Berlin'in belediye binasıdır.
- The Rotes Rathaus is the town hall of Berlin.
Burası belediye binasıdır.
- This is the Town Hall.
Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
- The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
Bu göl kentimize su sağlamaktadır.
- This lake supplies our city with water.
Alma-Ata halkı, haydi çocuk dostu bir şehir yaratalım!
- People of Almaty, let us create a child-friendly city!
Lee Leffingwell, Austin Şehir Konseyi'nin başkanıdır.
- Lee Leffingwell is the head of the Austin City Council.
Paris is the most beautiful city in the world.
- Paris ist die schönste Stadt der Welt.
I'll show you around the city.
- Ich werde dir die Stadt zeigen.