Bu belki artık bir başkasının sorunu olmayabilir.
- This may end up being somebody else's problem.
Her zaman bir başkasının aptalıyız.
- We're always somebody else's idiot.
İş için başkasını tuttular.
- They hired someone else for the job.
İşi o kabul etmezse, başkası eder.
- If he doesn't accept the job, someone else will.
Hıncını bir başkasından çıkar, olur mu?
- Vent your anger on someone else, will you?
Tom şu anda bir başkasıyla evlidir.
- Tom is married to someone else now.
My mother's cooking is something else!.
... Somebody else infected it for them. ...
... people can believe that it's you and not somebody else ...