John, zil çalar çalmaz ayağa fırladı.
 - John jumped to his feet the moment the bell rang.
Ben zilin çaldığını duydum.
 - I heard the bell ring.
Turnalar yuvalarını kilisenin çan kulelerine yapmaya eğilimliler.
 - The cranes tend to make their nests in the bell towers of churches.
Kilise çanları çalıyor.
 - The church bells are ringing.