Tombul beyaz bir kedi, duvarın üstüne oturdu ve onları uykulu gözlerle seyretti.
- Eine fette weiße Katze saß auf einer Mauer und beobachtete sie mit schläfrigen Augen.
Onun beyaz bir kedisi var.
- Sie hat eine weiße Katze.
Tom Mary'nin bildiğini bilir.
- Tom weiß, dass Mary weiß.
Bu silahın nasıl kullanılacağını bilir.
- Er weiß, wie man diese Waffe verwendet.