zeitvertreib

listen to the pronunciation of zeitvertreib
Немецкий Язык - Турецкий язык
{'tsaytfertrayp} r oyalanma, vakit geçirme
[der] vakit geçirme, oyalanma
Английский Язык - Турецкий язык

Определение zeitvertreib в Английский Язык Турецкий язык словарь

avocation
{i} uğraş
avocation
amatörce meşgale
avocation
meşguliyet
pastime
{i} eğlence

Piyano çalma onun gözde eğlencesidir. - Playing the piano is her favorite pastime.

Babamın eğlencesi gökyüzü dalışıdır. - My dad's pastime is skydiving.

pastime
{i} hobi

Benim hobim okumaktır. - My pastime is reading.

En sevdiğiniz hobiniz nedir? - What's your favourite pastime?

avocation
pastime
hoşça vakit geçirmek için yapılan şey
pastime
uğraş

Bence Tatoeba hoş ve eğitici bir uğraştır. - In my opinion, Tatoeba is a pleasant and instructive pastime.

sport
gırgır kimse
avocation
{i} hobi
avocation
{i} merak
avocation
{i} meslek
avocation
{i} birinin asıl işi dışında yaptığı bir iş, hobi
pastime
{i} meşgale

En sevdiğin meşgaleler nelerdir? - What are your favorite pastimes?

sport
{f} şaka söylemek
Немецкий Язык - Английский Язык
sport
avocation
pastimes
pastime
Das ist kein harmloser Zeitvertreib.
That's not an innocent pastime