I had never seen a panda till that time.
- O zamana kadar hiç panda görmemiştim.
When is the store open till?
- Dükkân ne zamana kadar açık?
By that time I'll have already left.
- O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.
They had been married for ten years by that time.
- Onlar o zamana kadar on yıl evliler.
Tom may be back by then.
- Tom o zamana kadar geri dönebilir.
By then, however, it was too late.
- Ancak, o zamana kadar, çok geçti.
The food supplies will not hold out till then.
- Gıda malzemeleri o zamana kadar dayanmaz.
Not till then did I realize the danger of the situation.
- O zamana kadar durumun tehlikesini fark etmedim.