You will soon adjust to living in a dormitory.
- Yakında bir yurtta yaşamaya uyum sağlayacaksın.
My college has dormitories.
- Benim üniversitemin yurtları var.
He traveled abroad in his own country.
- Kendi ülkesinde yurt dışına yolculuk etti.
Have you ever been outside the country?
- Hiç yurt dışına çıktın mı?
The food is very good in the dormitory where he lives.
- Onun kaldığı yurtta yemekler çok iyi.
The food is very good in the dormitory where he lives.
- Kaldığı yurtta yemekler çok iyi.
He is famous both at home and abroad.
- Yurt içinde ve yurt dışında ünlüdür.
The scientist is famous both at home and abroad.
- Bilimci hem yurt içinde hem de yurt dışında ünlüdür.
Gün geçiktçe dünyadaki yersiz yurtsuz insanların sayısı artıyor, daha fazla insan sokaklarda yaşmağa başlıyor.
They think the owner of the house is studying abroad.
- Onlar evin sahibinin yurt dışında eğitim aldığını düşünüyorlar.