Magdalena is a native of Łódź.
- Magdalena bir Łódź yerlisidir.
Felicja is a native of Katowice.
- Felicja bir Katowice yerlisidir.
The locals call this river the man-eating river and fear it.
- Yerliler bu nehre adam yiyen nehir diyorlar ve ondan korkuyorlar.
Tom is a local boy who made it big.
- Tom çok başarılı olan yerli bir erkek çocuğu.
What's your favorite domestic wine?
- Favori yerli şarabın nedir?
What's your favorite domestic beer?
- Favori yerli biran nedir?
His love for indigenous Mexican art became his downfall.
- Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.
Latin Americans know very little about the history of the indigenous peoples who used to live here several centuries ago.
- Latin Amerikalılar birkaç asır önce burada yaşamış olan yerlilerin geçmişi hakkında çok az şey bilmektedir.
An American Indian is more properly called a Native American.
- Bir Amerikalı Kızılderili daha uygun bir şekilde Yerli Amerikalı olarak bilinir.
Latin Americans know very little about the history of the indigenous peoples who used to live here several centuries ago.
- Latin Amerikalılar birkaç asır önce burada yaşamış olan yerlilerin geçmişi hakkında çok az şey bilmektedir.
Native Americans are the indigenous peoples of the United States.
- Kızılderililer, Birleşik Devletler'in yerli halkıdır.
Her sewing basket, dresser drawers and pantry shelves are all systematically arranged in apple-pie order.
- Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir.
Latin Americans know very little about the history of the indigenous peoples who used to live here several centuries ago.
- Latin Amerikalılar birkaç asır önce burada yaşamış olan yerlilerin geçmişi hakkında çok az şey bilmektedir.
Indians inhabited this district.
- Yerliler bu bölgede yaşadılar.
The French and Indians won the Battle of Fort Duquesne.
- Fransızlar ve yerliler, Fort Duquesne Savaşını kazandılar.