Ben zar zor sınavı geçtim.
 - I barely passed the exam.
Tom zar zor nefes alıyor.
 - Tom is barely breathing.
Ancak sabah kahvaltısı için yeterli ekmeğimiz var.
 - We have barely enough bread for breakfast.
Bazen içecek çok fazla şey ancak yeterlidir.
 - Sometimes too much to drink is barely enough.
Şehri hemen hemen hiç bilmiyorum.
 - I barely know the city.
Burada hemen hemen hiç yağmur yağmaz.
 - It barely ever rains here.
Tom geçen yaz Mary ile çok az konuştu.
 - Tom barely spoke to Mary last summer.
Tom çok çok az ilgileniyor gibi görünüyor.
 - Tom seems to be barely paying attention.
Tom çok çok az ilgileniyor gibi görünüyor.
 - Tom seems to be barely paying attention.
Burada hemen hemen hiç yağmur yağmaz.
 - It barely ever rains here.
Şehri hemen hemen hiç bilmiyorum.
 - I barely know the city.
Bunu güçbela zamanında yaptım.
 - I barely made it on time.
Ancak sabah kahvaltısı için yeterli ekmeğimiz var.
 - We have barely enough bread for breakfast.
Bazen içecek çok fazla şey ancak yeterlidir.
 - Sometimes too much to drink is barely enough.