I am writing articles about strikes.
- Grevler hakkında makaleler yazıyorum.
The article was written in French.
- Makale Fransızca yazılmış.
Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway.
- Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
You really should get this agreement down in writing.
- Gerçekten bu anlaşmayı yazılı olarak kayıt altına almanız gerekir.
I can't read handwritten script, so could you please write it in printed script?
- Ben el yazılı senaryoyu okuyamam, bu nedenle bunu kitap harfleriyle yazar mısınız?
This is a cursive script.
- Bu bir bitişik el yazısı.
The inscription carved into the rock is from the sixth century B.C.
- Kayaya oyulmuş yazıt milattan önce altıncı yüzyıldandır.
The medal had an inscription.
- Madalyanın bir yazısı var.
Tom's essay had many typos.
- Tom'un denemesinin birçok yazım hataları vardı.
It took me 2 hours to finish the essay.
- Yazıyı bitirmek 2 saatimi aldı.
Confessions by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy.
- Aziz Augustine tarafından yazılan İtiraflar bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır.
This is a story written in English.
- Bu İngilizce yazılmış bir hikayedir.
This composition is so badly written than I can not make out what he means.
- Bu kompozisyon o kadar kötü yazılmış ki ben onun ne anlama geldiğini çıkaramıyorum.
The composition has been written hurriedly, so it's probably full of errors.
- Kompozisyon aceleyle yazılmış, bu nedenle o muhtemelen hatalarla doludur.
In the Middle Ages, anyone who'd oppose to the Holy Scriptures was murdered.
- Orta çağlarda, Kutsal Yazılara karşı çıkan herhangi biri öldürüldü.
Today I watched a play of a script written by a friend.
- Bugün senaryosu bir arkadaş tarafından yazılmış bir oyun izledim.
The stories in the book are written for her.
- Kitaptaki hikayeler onun için yazılıyor.
Tom writes short stories.
- Tom kısa öyküler yazıyor.
The printer needs paper.
- Yazıcıya kağıt lazım.
Give me some paper to write on.
- Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.
Sorry, that's a typo.
- Üzgünüm, o bir yazım hatası.
Tom's essay had many typos.
- Tom'un denemesinin birçok yazım hataları vardı.
Please write the answer on this piece of paper.
- Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.
She writes with her left hand.
- O, sol eliyle yazı yazar.
Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters.
- Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.
Egyptian began to be written using the Greek alphabet in the 1st century.
- Mısır dili 1.yüzyılda Yunan alfabesi kullanarak yazılmaya başladı.
In the Middle Ages, anyone who'd oppose to the Holy Scriptures was murdered.
- Orta çağlarda, Kutsal Yazılara karşı çıkan herhangi biri öldürüldü.
Heads I win, tails you lose.
- Turalar ben kazanırım, yazılar sen kaybedersin.
They are apocryphal writings.
- Onlar uydurma yazılar.
Without knowing the original language of the holy writings, how can you rely on your interpretations about them?
- Kutsal yazıların orijinal dilini bilmeden, nasıl onlar hakkındaki yorumlarına güvenebilirsin?