Ambulances don't have to stop at red lights, but they usually slow down.
 - Cankurtaranlar kırmızı ışıklarda durmak zorunda değiller ama genellikle yavaşlarlar.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
 - Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
Tom slowed down and pulled over to the side of the road.
 - Tom yavaşladı ve yolun kenarına çekti.
Business has really slowed down.
 - İş gerçekten yavaşladı.