yarışlık

listen to the pronunciation of yarışlık
Турецкий язык - Английский Язык
racecourse, racetrack
speedway
yarış
race

The United States had won the race to the moon. - Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.

One hundred and fifty people entered the marathon race. - Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.

yarış
competition, competing, vying
yarış
compete

Only four horses competed in the race. - Sadece dört at yarışta yarıştı.

A fast child may win the race, but even a slow child can compete. - Hızlı bir çocuk yarışı kazanabilir fakat yavaş bir çocuk bile yarışabilir.

yarış
bout

The wrestler had his right leg broken in a bout. - Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.

yarış
course
yarış
compete with

Nobody can compete with that. - Hiç kimse onunla yarışamaz.

We can't compete with that. - Biz onunla yarışamayız.

yarış
{f} contest

The contestant made two false starts. - Yarışmacı, iki yanlış start yaptı.

He wants to participate in the contest. - O, yarışmaya katılmak istiyor.

yarış
racing

Tom doesn't know a whole lot about racing. - Tom yarış hakkında çok şey bilmiyor.

What's your favorite racing game? - Gözde yarış oyunun nedir?

yarış
gymkhana
yarış
racing track
yarış
race, contest of speed
yarış
run

He is one of the candidates running for mayor. - Belediye başkanlığı için yarışan adaylardan biridir.

Having run the race, Jane had two glasses of barley tea. - Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti.

yarış
race; competition
yarış
vie
Турецкий язык - Турецкий язык
Pist
Yarış
müsabaka
Yarış
(Osmanlı Dönemi) SEBAK
Yarış
(Hukuk) KONKUR
yarış
Genellikle bir ödül kazanmak amacıyla birbirini yenmeye çalışma, müsabaka
yarış
Yarışma, rekabet
yarış
Bir spor dalında genellikle ödül kazanmak amacıyla birbirini yenmeye çalışma, müsabaka: "Bunlardan kaç babayiğit bu ölüm yarışını göze alabilir?"- T. Buğra